SANAYİ ve Ticaret Bakanlığı'nın teşviki ile Bahçeşehir Üniversitesi önderliğinde, çeşitli sanayicilerin katılımıyla, 2007 yılı Eylül ayında başlayan Yüksek Basınca Dayanıklı Kompozit Hidrojen Tanklarının Üretimi Projesi, Santez-123, Şubat ayında sonuçlanıyor. Dünyada sadece ABD, Kanada, Almanya, Hindistan ve Çin'de üretilen hidrojen tüpü bu proje ile ülkemizde de üretilmeye başlayacak.
Kara ve deniz taşıtlarında yaygın olarak kullanılan bu tüpler hava araçlarında, uzay araçlarında ve uydularda da kullanılabiliyor. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Oktay Alnıak öncülüğünde yürütülen proje sonunda, araçlarda kullanılan hidrojen enerjisinin depolanabileceği yüksek basınca dayanıklı alüminyum-kompozit tankların üretimi başarıyla sonuçlandı. Şu sıralarda son testlerden geçmekte olan tanklar, şehir içi otobüsler başta olmak üzere, tüm binek araçlarda kullanılmakta. Özellikle yeni nesil araçlarda kullanılan hibrit teknolojisi, hidrojen ve elektrik enerjisinin kullanımına dayanıyor, dolayısıyla hidrojen tankları bu araçlarda standart olarak kullanılıyor.
Mercedes, Toyota ve Hyundai'nin öncülük ettiği bu hibrit araçlar, önümüzdeki süreçte farklı firmalarında bu piyasaya girmesiyle Türkiye'de de üretiliyor hale gelecek. Türkiye'de yılda bir milyon olan araç üretim kapasitesinin yüzde 10'u hidrojenli araç üretimi olarak gerçekleştirildiği zaman, yılda 300 bin tüp ihtiyacı ortaya çıkacağı öngörülüyor.
Yurtdışından ithal edilen bu tüplerin şu anda birim fiyatı 900 dolar (1350 TL) iken, projede üretilen tankların birim fiyatı 150 dolar (225 TL). Bu da yılda 150 milyon doların yurtiçinde kalmasını sağlayacak. Bu anlamda ithal girdinin azaltılması, ülkemizin ve dünyanın hidrojen teknolojilerine geçişte ihtiyaç duyacağı ekipmanların yerli olanaklar ile geliştirilmiş olması önem taşıyor.
Proje kapsamında geliştirilen yüksek basınca dayanıklı kompozit hidrojen tankları ülkemizde ilk kez üretildi. Sanayici ortak olarak Elimsan Metalürji A.Ş ile (İzmit) çalışan Bahçeşehir Üniversitesi ayrıca proje boyunca Sakarya Üniversitesi ile yakın işbirliği içinde bulundu.
Kara ve deniz taşıtlarında yaygın olarak kullanılan bu tüpler hava araçlarında, uzay araçlarında ve uydularda da kullanılabiliyor. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Oktay Alnıak öncülüğünde yürütülen proje sonunda, araçlarda kullanılan hidrojen enerjisinin depolanabileceği yüksek basınca dayanıklı alüminyum-kompozit tankların üretimi başarıyla sonuçlandı. Şu sıralarda son testlerden geçmekte olan tanklar, şehir içi otobüsler başta olmak üzere, tüm binek araçlarda kullanılmakta. Özellikle yeni nesil araçlarda kullanılan hibrit teknolojisi, hidrojen ve elektrik enerjisinin kullanımına dayanıyor, dolayısıyla hidrojen tankları bu araçlarda standart olarak kullanılıyor.
Mercedes, Toyota ve Hyundai'nin öncülük ettiği bu hibrit araçlar, önümüzdeki süreçte farklı firmalarında bu piyasaya girmesiyle Türkiye'de de üretiliyor hale gelecek. Türkiye'de yılda bir milyon olan araç üretim kapasitesinin yüzde 10'u hidrojenli araç üretimi olarak gerçekleştirildiği zaman, yılda 300 bin tüp ihtiyacı ortaya çıkacağı öngörülüyor.
Yurtdışından ithal edilen bu tüplerin şu anda birim fiyatı 900 dolar (1350 TL) iken, projede üretilen tankların birim fiyatı 150 dolar (225 TL). Bu da yılda 150 milyon doların yurtiçinde kalmasını sağlayacak. Bu anlamda ithal girdinin azaltılması, ülkemizin ve dünyanın hidrojen teknolojilerine geçişte ihtiyaç duyacağı ekipmanların yerli olanaklar ile geliştirilmiş olması önem taşıyor.
Proje kapsamında geliştirilen yüksek basınca dayanıklı kompozit hidrojen tankları ülkemizde ilk kez üretildi. Sanayici ortak olarak Elimsan Metalürji A.Ş ile (İzmit) çalışan Bahçeşehir Üniversitesi ayrıca proje boyunca Sakarya Üniversitesi ile yakın işbirliği içinde bulundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder