24 Ocak 2010 Pazar

OSD: Ülkemizde Otomotiv Sanayisinin Krizden Çıkışı 3-4 Yıl Alabilir


Otomotiv Sanayi Derneği (OSD), kriz yılı 2009’da üretimin 1 milyon 147 bin 110 adetten, 869 bin 953 adette düştüğünü, ihracatın 910 bin 270 adetten 628 bin 973 adete gerilediğini açıkladı. Böylece üretimde 277 bin 157 adet, ihracatta 281 bin 297 adetlik kayıp yaşanmış oldu.

OSD’ye göre, 2010 yılında iç ve AB pazarlarında ek teşvik görülmemesi nedeni ile iç talep ve ihracat 2009 yılı düzeyinde seyredecek. Düşük talep nedeni ile otomotiv fabrikaları, 2010 yılı başından itibaren üretime ara vermeye başlarken, krizin etkisinin sürmesi halinde talebin yüzde 10 düzeyinde azalması bekleniyor. OSD, “Bu nedenle ticari araçlarda 8 puanlık KDV indirimi uygulamasının başlatılması gerekli bulunmaktadır” dedi. OSD, küresel pazarlarda olduğu gibi Türkiye'de de otomotiv sanayinin, krizden çıkışının 3–4 yıl gibi uzun bir süre alabileceğini söyledi. OSD'nin yayınladığı, “Otomotiv Sanayinde 2009 ve 2010 yılına Bakış” raporuna göre, kriz yılı 2009’da hükümetin ÖTV indirimi, daha sonra şirketlerin kampanya desteği ile satışlar 2008 yılını geçti. İç piyasadaki toplam satışlar 526 bin 544 adetten, 574 bin adete yükseldi. 2010 yılında yurt içi ve yurt dışı piyasalarda ek teşvik beklemeyen otomotiv sanayicileri, iç talep ve ihracatın ancak 2009 düzeyinde seyredeceğini, özellikle ticari araçlar ve traktörde durgunluğun sürmesini bekliyor.


Düşük talep nedeni ile özellikle ticari araçlar ve traktör üreten fabrikalarımızda 2010 yılı başından itibaren üretime ara verilmesine başlandığı belirtilen OSD raporunda, “Bu nedenle 2009 yılında birçok üründe KDV indirimi yapılırken dikkate alınmayan ticari araçlarda ve traktörlerde, 8 puanlık KDV indirimi uygulanmasının başlatılması gerekli bulunmaktadır. 2009 yılında talep artışının önemli ek teşviklerle sağlandığı dikkate alınırsa, eğer krizin etkisi devam ederse, talebin yüzde 10 dolayında azalması da söz konusu olabilecektir” denildi.

-KRİZLE ÜRETİM DÜŞTÜ, TALEP ÖTV İNDİRİMİYLE CANLANDI-

OSD raporuna göre, 2008 yılının son çeyreğinde ABD’de başlayan finansal kriz, hızla küresel bir nitelik kazandı ve tüm pazarlarda talep düşüklüğü ortaya çıktı. Hurda araç teşviki ile 2005 yılında 785 bine kadar ulaşan toplam iç pazar, daha sonraki daralmalar ve küresel krizin de etkisi ile 2008 yılında 526 bine düştü. 2002’den beri her yıl istikrarlı bir şekilde artan ihracat ile 2008’in ilk 6 ayında yıllık 1.5 milyon üretim hızına ulaşıldı. Küresel kriz nedeniyle, 2008’in ikinci yarısında ihracat sipariş iptalleri ve iç Pazar daralması sonucunda 2008 yılı üretimi ancak 1.150 milyon olarak gerçekleşti. Krizde hızla artan stokların eritilmesi ve talebin canlandırılması amacı ile Hükümetimizin 15 Mart / 16 Haziran tarihleri arasında uyguladığı ÖTV indirimi, daha sonra azalarak 30 Eylül 2009 tarihine kadar devam etti. ÖTV indirimi silindir hacmi 1.600 cc den küçük otomobillerde önce yüzde 14 ve sonra yüzde 7, kamyonetlerde önce yüzde 8 ve sonra yüzde 6 fiyat indirimi sağladı. Bunun sonucu bu araçlarda talep artarak stokların eritilmesi ve üretimin devamı ile vergi gelirlerinin artışı sağlandı. Daha sonra şirketlerin desteklediği kampanyalar ile talep artışı sürdürüldü. Böylece 2009’da bu araçlarda iç Pazar yüzde 23 arttı.

-TİCARİLERDE TALEP YÜZDE 34 GERİLEDİ-

Minibüs, midibüs ile kamyon ve otobüs gibi ağır ticari araçlarda ÖTV değerinin düşük olması, bu araçlarda indirimin etkili olmamasına neden oldu. Bu araçlarda KDV indirimi önerisi ise Hükümetimizce uygun bulunmadı. Ekonomik krizin etkisi ile bu araçların talebi yüzde 34 gibi büyük oranda geriledi.
Sanayimizin üretiminde büyük yer tutan ticari araçlarda ihracat azalması ile birlikte üretim kaybı yüzde 60 düzeyine yaklaştı. Tedarik zincirinde yer alan diğer sınai ve ticari işletmelerde yıl içinde çalışılan günlerin 2/3 ünde üretime ara verildi. Yüksek katma değer ile üretim yapan bu sanayimizde önemli ekonomik kayıplar gözlendi. Küresel kriz tarım sektöründe de önemli olumsuz etkiler yarattı. Azalan üretici gelirleri traktör başta olmak üzere tüm girdilere olan talebi sınırladı. Traktör talebi 2009 yılı içinde yüzde 50 gibi büyük oranda geriledi. Kriz nedeni azalan talebin desteklenmesi için bu ürünlerde herhangi bir teşvik uygulanmadı.

-ÖTV İNDİRİMİYLE 150 BİN ARAÇ SATILDI-

Küresel kriz ortamında 2009 yılında, ÖTV indirimi ile yalnız silindir hacmi 1.600 cc olan otomobiller ile kamyonetlerden oluşan hafif ticari araçlarda Mart-Eylül ayları arasında talep artışı sağlandı ve bu dönemde ek olarak 150 bin araç satıldı. Bu sayede bu pazarda talep yıl toplamında yüzde 23 dolayında arttı ve bu artış toplam pazara yüzde 10 olarak yansıdı. Bu ürünlerde stoklar hızla erirken, stoktaki ürünlerin satışı ile kamu gelirleri ek olarak arttı, tedarik zincirinde yer alan aksam parça üreticileri, araç üreticileri ve yetkili bayiler işlerini sürdürebildiler.


Diğer ticari araçlarda ve traktörde herhangi bir teşvik uygulanmadı ve pazarda talep sırası ile yüzde 34 ve yüzde 50 gibi yüksek oranda geriledi. Aşırı stoklar uzun süre yük olarak taşındı, tedarik zinciri içindeki tüm işletmeler toplam çalışılan günlerin 2/3 ünde üretime ara vermek zorunda kaldı. Çok iyi yetişmiş insan gücünün korunması için işveren, sendikalar ve hükümetimizin fedakârlık yapması gerekti.

-KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ İLE YETİŞMİŞ ÇALIŞAN GÜCÜ KAYBI -

Diğer taraftan, Şubat ayında yürürlüğe giren Kısa Çalışma Ve Kısa Çalışma Ödeneği Mevzuatı sayesinde İşsizlik Fonu kaynaklarının kullanıma açılması ile sanayimizde büyük emek ve maliyetle yetiştirilen insan gücü kaybı asgari düzeyde tutulabildi. Çoğunlukla yerli tasarım ve ArGe ile geliştirilen özgün ürünlerle küresel pazarlar için daha fazla yerli katma değer ile üretim yapan ticari araçlar ve traktör sanayi krizde önemli zarar gördü. Özellikle ağır ticari araçlar pazarında yaşanan keskin düşüşlere bağlı olarak bir önceki yıla göre, 2009 yılında ihracatta yüzde 31 ve toplam üretimde ise yüzde 24 düzeyinde daralma yaşandı.


2001 ve 2002 yıllarında ülkemizde etkili olan krizin ardından, özellikle 2003 yılından itibaren iç pazara ek olarak AB ülkeleri ile entegrasyon sürecindeki yoğun gelişmelerle birlikte, sanayinin ihracatı hızla gelişmeye başladı. Otomotiv sanayinin yapmış olduğu yeni yatırımlar sonucunda üretiminin yüzde 80 gibi önemli bir kısmını ihraç edebilir hale gelmiş ve üretim 2008 yılında 1.150 milyon adede yükseltmiştir.

-62 ARGE MERKEZİ KURULDU-

2000 yılına göre ihracat beş kat artmış, otomotiv sanayi, Türkiye ihracat sıralamasında yedinci sıradan birinciliğe yükselmiştir. Küresel krizin yaşanan olumsuz etkileri içinde, sanayi adına olumlu gelişmeler de görüldü. 2009 yılında yürürlüğe giren ArGe Destekleri Mevzuatı çerçevesinde, Sanayi ArGe Merkezlerinin kurulması ve Küresel kriz tarım sektöründe de önemli olumsuz etkiler yarattı. Azalan üretici gelirleri traktör başta olmak üzere tüm girdilere olan talebi sınırladı. Traktör talebi 2009 yılı içinde yüzde 50 gibi büyük oranda geriledi. Kriz nedeni azalan talebin desteklenmesi için bu ürünlerde herhangi bir teşvik uygulanmadı.


ArGe Alt Yapısı ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Şu anda sanayinin, kurulan 62 ArGe merkezi içinde 17 adet Merkez ile diğer sektörler arasında ilk sırada yer almaktadır. Öte yandan sanayinin küresel rekabet gücü kazanmasında en önemli etken olan Dış Ticarette ArGe Devlet Yardımları uygulamalarında bu yıl beklenmedik sınırlandırmalar yaşanmıştır. Yatırımlarla ilgili yeni teşvik mevzuatında da belirsizlikler ve vergi sistemindeki sorunlar da devam etmektedir.

-İÇ VE DIŞ PİYASADA EK TEŞVİK GÖRÜLMÜYOR-

2010 yılına bakıldığında gerek yurt içi, gerek AB pazarında bu yıl ek teşvikler olmayacağı ve iç talep ile ihracatın ancak 2009 düzeyinde seyredeceği, özellikle ticari araçlar ve traktörde durgunluğun da devam etmesi bekleniyor. 2009 yılında talep artışının önemli ek teşviklerle sağlandığı dikkate alınırsa, eğer krizin etkisi devam ederse, talebin yüzde 10 dolayında azalması da söz konusu olabilecektir. Sınırlı olacak iç ve dış talep değişikliği sonucu, üretim de ancak 2009 düzeyinde kalacaktır. Sanayimizdeki bu olumsuz gelişmelere rağmen, banka ve finans sistemindeki olumlu sinyaller gelecek ile ilgili beklentilerin olumlu olabileceğini göstermektedir. Krizden çıkış sürecinde, eğer koşullar iyi değerlendirilebilirse, Türkiye’nin birçok fırsat elde edebileceği beklenmektedir. Küresel kriz, küresel otomotiv sanayi’nde bir yeniden yapılanma süreci başlatmıştır. Bu gelişmelerin önümüzdeki dönemlerde Türkiye için de önemli fırsatlar yaratacağı tahmin edilmektedir.


Otomotiv sanayinin, rakibi olarak değerlendirilen yeni AB üyesi ülkeler ile kıyaslandığında, yüksek toplam kalite yönetimi anlayışı ve yüksek işgücü verimliliği ile çok önemli bir avantaja sahip bulunmaktadır. İçinde bulunulan bu dönemde küresel rekabet gücünün sürekliliği için sanayide yeni yatırım ve ArGe projelerinin desteklenmesi ve sanayimize yönelik yapısal tedbirlerin acil olarak uygulanması stratejik önem ve değer taşımaktadır.

-DÜŞÜK TALEP NEDENİ İLE FABRİKALAR ÜRETİME ARA VERMEYE BAŞLADI-

Düşük talep nedeni ile özellikle ticari araçlar ve traktör üreten fabrikalarımızda 2010 yılı başından itibaren üretime ara verilmesine başlanmıştır. Bu nedenle 2009 yılında birçok üründe KDV indirimi yapılırken dikkate alınmayan ticari araçlarda ve traktörlerde, 8 puanlık KDV indirimi uygulanmasının başlatılması gerekli bulunmaktadır. Bu araçlarda sanayimiz yerli tasarımlarla küresel pazarlara üretim yaptığı, katma değerin daha yüksek olduğu ve pazarda ithalatın sınırlı bulunduğu da dikkate alınmalıdır.

-OTOMOTİV SANAYİNİN KRİZDEN ÇIKIŞI 3-4 YIL ALABİLİR-

Diğer taraftan bu kriz ortamında, küresel pazarlarda da olduğu gibi, ülkemizde de otomotiv sanayinin krizden çıkışının 3–4 yıl gibi uzun bir süre alacağı da geçmiş kriz dönemleri verilerinden bilinmektedir. Bu zor koşullar altında, otomotiv sanayi mevcut strateji ve hedeflerimizde bir değişiklik yapmamıştır ve 2 milyon adet üretim, 1.5 milyon adeti ihracat, 50 milyar dolar ihracat geliri ve 600 bin istihdam hedefine ulaşmak için çalışmalarını planlamaktadır. Bir başka ifade ile sanayinin, “Küresel Mükemmeliyet Merkezi” olma hedefi yolunda, bundan sonra da istikrarlı iç pazar ve yeni ihracat projelerine bağlı olarak büyümek üzere yoğun çalışmalarını sürdürüyor. 



Kaynak:www.haberflash.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder