Devlet Bakanı Aydın: Artık ince işleri biz yapıyoruz, NATO'ya teknik buluşumuzu satacak konuma geldik.
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, TÜBİTAK tarafından Akdeniz Bölgesi'ne yönelik düzenlenen 'Akdeniz Bölgesi TÜBİTAK Ar-Ge Günü'ne katılmak üzere Adana'ya geldi.
Vali İlhan Atış'ı ziyaret eden Aydın, Hilton Oteli'nde TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş ile basın toplantısı düzenledi. AK Parti İl Başkanı Mustafa Kebude'nin de katıldığı toplantıda konuşan Aydın, Türkiye'nin NATO'ya teknik buluşu satacak konuma geldiğini vurguladı.
Aydın, "Kendi kritik üretimini kendiniz yapmazsanız güvenlik sorunu ortaya çıkar. Her şeyin kayda geçtiği ve ebediyen kaldığı bir ortamdayız. Benim konuşmam sadece bu odada dinlenmiyor. Dünyanın bundan haberi var. Bir boş bulunun, bir ülkeye haksız bir eleştiri yapın, basın yazmasa bile onlar iki gün içinde size ulaşırlar. 'Bize neden böyle dediniz' derler. Bu iyi de bir sorumluluk ve dikkat getiriyor." dedi.
Teknolojik üretimleri bütün dünyanın gözlediğini anlatan Aydın, "İnsansız uçak havada uçtuğunda fotoğraflar sadece size gelmiyor. Onları sadece siz görmüyorsunuz. Bütün dünya görüyor. O halde ne yapmalıyız, geleceğimiz için milletimizin bekası için kendi üretimimizi pek çok alanda kendimiz üretmemiz lazım. Paramız pulumuz yok derseniz ilerleyen yıllarda zorluklar çekersiniz. Şu an bile bir şey üretecekken, teknik bir şeye el attığımızda 'pahalı bunu siz üretmeyin biz size veririz." diyenler var. 'Teşekkür ederiz, kendimiz yapacağız' dediğimizde 'o zaman beraber yapalım' diyorlar. Yine 'teşekkür etmek' durumunda kalıyoruz. Dünya böyle, iki gözümüzü dörde çıkarıp hepsini birlikte açmazsak kimse kimsenin gözyaşına bakmıyor." ifadesini kullandı.
Bakan Aydın, "Kritik ve ileri teknolojiyi her ülkenin geleceği bakımından kendisinin üretmesi kaçınılmazdır. Başkaların bağımlı olmak ülkenin güvenliğini tehlikeye sokar. NATO'ya teknik buluşumuzu satacak konuma geldik. AB'nin Türkiye ilerleme raporunda bilim ve teknoloji alanında çok iyi işler yapıldığı anlatılıyor. Artık ince işleri kendimiz yapıyoruz." dedi.
GEÇMİŞTE İDEOLOJİK YAKLAŞILAN TÜBİTAK'A ŞİMDİ PROJE YAĞIYOR
"TÜBİTAK'ın iki yıldır proje yağmuruna tutulduğuna dikkat çeken Mehmet Aydın, "4 yıl önce üniversitelerimizden çok az proje geliyordu. O günün yöneticilerinin bir kısmı, TÜBİTAK'tan proje almayın sonra başınıza dert açarsınız.' diyordu. Çünkü bir çok siyasi ve ideolojik işler işin içine giriyordu. Zaman kaybettik. Gençlerimiz, genç araştırmacılarımız, baktılar ki çok önemli destek var. TÜBİTAK son yıllarda araştırma geliştirmeye büyük bir destek veriyor. Proje akını başladı. Hepsine olumlu cevap veremesek de çok sağlık bir gidiş var. Normali bu. Anormali ise bilim ve teknoloji gibi bir alanı günlük siyasetin içinde değerlendirmektir. Türkiye onları da aşıyor. Biraz sabırla pek çok sorun çözülüyor." diye konuştu.
Bakan Aydın, "Artık işbirliği yapmakta zorluk çektiğimiz tek kurum yok." açıklamasını yaptı.
BİRLİKTE VAR OLMAYI SAĞLAMALIYIZ
"Bizim merkezinde bulunduğumuz bölge herhangi bir bölge değildir." ifadesini kullanan Aydın, şunları söyledi: "Eğer bu bölgede birlikte var olma sağlanırsa, ekonomisi siyaseti kültürüyle, birlikte yaşama belli bir noktaya kadar güçlü hale gelirse AB de Japonya ve Kore de bizimle işbirliğine girer. Bizim zengin olmamız Çin'in de işine geliyor. Çin'in sağlam mal üretmesi bizim de işimize geliyor. Bölge ülkeleriyle çok yakın temasımız var. Türkiye çok iyi bir dönem yaşıyor. Ekonomik sıkıntıların hafif geçmesinin bir sebebi de komşularımızla ekonomimizi iyi bir noktaya getirmemiz oldu. Ürettiklerimizi satabilme imkanına kavuştuk. Avrupa'ya yüzde 60 civarında sanayi ürünü satıyoruz. Onların talepleri olmayınca üretmemizin imkanı olmuyor. Komşularımızla ticaret hacmimizi önümüzdeki iki yıl içerisinde 10 milyar olmasını öneriyoruz. Bizi misafir eden ülkenin cumhurbaşkanı, 'Neden 25 milyar olmasın?' diyor. Bir yıl için de olmasa da bir hedef konuyor."
YURTDIŞINDAN BİLİM İNSANI GÖÇÜ TÜRKİYE'YE DE BAŞLADI
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş ise Türkiye'deki gelişmelere pareler yurt dışından yurt içine bilim insanı göçü başladığını söyledi.
Yetiş, "Türkiye'deki gelişmelere parelel olarak yurtdışından yurt içine bilim insanlarından güzel bir dönüş başladı. Bazı yasal değişiklerle 'Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'ndan alınan kararlar doğrultusunda, esneklikler getirildi. Bilim insanının Türk vatandaşlığına geçmesinden çalışma iznine kadar. Yeni bir yönetmelikle AB projelerinde, Türkiye'nin taraf olduğu resmi anlaşmalar çerçevesinde bilim insanları çalışma izni olmadan da gelip çalışabilecek. Hedefimiz sadece Türk kökenli bilim insanlarını değil, dünyadaki bilim insanlarını Türkiye'de getirebilmektir." şeklinde konuştu.
Yetiş, TÜBİTAK'a yılda yaklaşık 7 bin 500 ile 8 bin proje başvurusu yapıldığını belirterek 30-40 bin civarında da bilim insanı destekleri başvurusu olduğunu aktardı.
Yetiş, "Şu anda TÜBİTAK bünyesinde devam eden proje sayısı 7 bin. 2003 yılında bin civarındaydı. Bilim insanına verilen desteklerden şu an 16 bin kişi yararlanıyor. Bu rakam da 2003'te bin 500 civarındaydı." şeklinde açıklamalarda bulundu.
Vali İlhan Atış'ı ziyaret eden Aydın, Hilton Oteli'nde TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş ile basın toplantısı düzenledi. AK Parti İl Başkanı Mustafa Kebude'nin de katıldığı toplantıda konuşan Aydın, Türkiye'nin NATO'ya teknik buluşu satacak konuma geldiğini vurguladı.
Aydın, "Kendi kritik üretimini kendiniz yapmazsanız güvenlik sorunu ortaya çıkar. Her şeyin kayda geçtiği ve ebediyen kaldığı bir ortamdayız. Benim konuşmam sadece bu odada dinlenmiyor. Dünyanın bundan haberi var. Bir boş bulunun, bir ülkeye haksız bir eleştiri yapın, basın yazmasa bile onlar iki gün içinde size ulaşırlar. 'Bize neden böyle dediniz' derler. Bu iyi de bir sorumluluk ve dikkat getiriyor." dedi.
Teknolojik üretimleri bütün dünyanın gözlediğini anlatan Aydın, "İnsansız uçak havada uçtuğunda fotoğraflar sadece size gelmiyor. Onları sadece siz görmüyorsunuz. Bütün dünya görüyor. O halde ne yapmalıyız, geleceğimiz için milletimizin bekası için kendi üretimimizi pek çok alanda kendimiz üretmemiz lazım. Paramız pulumuz yok derseniz ilerleyen yıllarda zorluklar çekersiniz. Şu an bile bir şey üretecekken, teknik bir şeye el attığımızda 'pahalı bunu siz üretmeyin biz size veririz." diyenler var. 'Teşekkür ederiz, kendimiz yapacağız' dediğimizde 'o zaman beraber yapalım' diyorlar. Yine 'teşekkür etmek' durumunda kalıyoruz. Dünya böyle, iki gözümüzü dörde çıkarıp hepsini birlikte açmazsak kimse kimsenin gözyaşına bakmıyor." ifadesini kullandı.
Bakan Aydın, "Kritik ve ileri teknolojiyi her ülkenin geleceği bakımından kendisinin üretmesi kaçınılmazdır. Başkaların bağımlı olmak ülkenin güvenliğini tehlikeye sokar. NATO'ya teknik buluşumuzu satacak konuma geldik. AB'nin Türkiye ilerleme raporunda bilim ve teknoloji alanında çok iyi işler yapıldığı anlatılıyor. Artık ince işleri kendimiz yapıyoruz." dedi.
GEÇMİŞTE İDEOLOJİK YAKLAŞILAN TÜBİTAK'A ŞİMDİ PROJE YAĞIYOR
"TÜBİTAK'ın iki yıldır proje yağmuruna tutulduğuna dikkat çeken Mehmet Aydın, "4 yıl önce üniversitelerimizden çok az proje geliyordu. O günün yöneticilerinin bir kısmı, TÜBİTAK'tan proje almayın sonra başınıza dert açarsınız.' diyordu. Çünkü bir çok siyasi ve ideolojik işler işin içine giriyordu. Zaman kaybettik. Gençlerimiz, genç araştırmacılarımız, baktılar ki çok önemli destek var. TÜBİTAK son yıllarda araştırma geliştirmeye büyük bir destek veriyor. Proje akını başladı. Hepsine olumlu cevap veremesek de çok sağlık bir gidiş var. Normali bu. Anormali ise bilim ve teknoloji gibi bir alanı günlük siyasetin içinde değerlendirmektir. Türkiye onları da aşıyor. Biraz sabırla pek çok sorun çözülüyor." diye konuştu.
Bakan Aydın, "Artık işbirliği yapmakta zorluk çektiğimiz tek kurum yok." açıklamasını yaptı.
BİRLİKTE VAR OLMAYI SAĞLAMALIYIZ
"Bizim merkezinde bulunduğumuz bölge herhangi bir bölge değildir." ifadesini kullanan Aydın, şunları söyledi: "Eğer bu bölgede birlikte var olma sağlanırsa, ekonomisi siyaseti kültürüyle, birlikte yaşama belli bir noktaya kadar güçlü hale gelirse AB de Japonya ve Kore de bizimle işbirliğine girer. Bizim zengin olmamız Çin'in de işine geliyor. Çin'in sağlam mal üretmesi bizim de işimize geliyor. Bölge ülkeleriyle çok yakın temasımız var. Türkiye çok iyi bir dönem yaşıyor. Ekonomik sıkıntıların hafif geçmesinin bir sebebi de komşularımızla ekonomimizi iyi bir noktaya getirmemiz oldu. Ürettiklerimizi satabilme imkanına kavuştuk. Avrupa'ya yüzde 60 civarında sanayi ürünü satıyoruz. Onların talepleri olmayınca üretmemizin imkanı olmuyor. Komşularımızla ticaret hacmimizi önümüzdeki iki yıl içerisinde 10 milyar olmasını öneriyoruz. Bizi misafir eden ülkenin cumhurbaşkanı, 'Neden 25 milyar olmasın?' diyor. Bir yıl için de olmasa da bir hedef konuyor."
YURTDIŞINDAN BİLİM İNSANI GÖÇÜ TÜRKİYE'YE DE BAŞLADI
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş ise Türkiye'deki gelişmelere pareler yurt dışından yurt içine bilim insanı göçü başladığını söyledi.
Yetiş, "Türkiye'deki gelişmelere parelel olarak yurtdışından yurt içine bilim insanlarından güzel bir dönüş başladı. Bazı yasal değişiklerle 'Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'ndan alınan kararlar doğrultusunda, esneklikler getirildi. Bilim insanının Türk vatandaşlığına geçmesinden çalışma iznine kadar. Yeni bir yönetmelikle AB projelerinde, Türkiye'nin taraf olduğu resmi anlaşmalar çerçevesinde bilim insanları çalışma izni olmadan da gelip çalışabilecek. Hedefimiz sadece Türk kökenli bilim insanlarını değil, dünyadaki bilim insanlarını Türkiye'de getirebilmektir." şeklinde konuştu.
Yetiş, TÜBİTAK'a yılda yaklaşık 7 bin 500 ile 8 bin proje başvurusu yapıldığını belirterek 30-40 bin civarında da bilim insanı destekleri başvurusu olduğunu aktardı.
Yetiş, "Şu anda TÜBİTAK bünyesinde devam eden proje sayısı 7 bin. 2003 yılında bin civarındaydı. Bilim insanına verilen desteklerden şu an 16 bin kişi yararlanıyor. Bu rakam da 2003'te bin 500 civarındaydı." şeklinde açıklamalarda bulundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder