26 Ocak 2010 Salı

Deloitte: Türk ilaç endüstrisi Ar-Ge'de çok geride kaldı

Deloitte raporunda Ar-Ge faaliyetleri için yeterli altyapının olduğuna, ancak yeni buluşları destekleyici politikalara ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapılıyor

İSTANBUL - Deloitte raporuna göre, ilaç sanayisi esas katma değerini Ar-Ge faaliyetleri ve yeni buluşlarla kazanırken, Türk ilaç endüstrisi bu alanda hayli geride kalmış durumda. Deloitte'in, "Türkiye'de ve Dünyada İlaç Sanayisi: Gelişme Potansiyelleri" başlıklı raporu yayınlandı.
Rapora göre, ilaç sanayisi tüm dünyada Ar-Ge faaliyetlerinin, yeni buluşlara dayalı sanayilerin başında geliyor. Cirosunun yüzde 16'sını Ar-Ge faaliyetlerine ayıran ilaç sektörü bu oranla, Ar-Ge'ye en fazla harcama yapan sektör. Dünyadaki toplam Ar-Ge harcamalarının yüzde 18,5'i yenilikçi ilaç sanayisi tarafından gerçekleştiriliyor.

İlaç sanayisi esas katma değerini Ar-Ge faaliyetleri ve yeni buluşlarla kazanırken, Türk ilaç endüstrisi bu alanda hayli geride kalmış durumda. Rapora göre, Türkiye dünyanın en önemli 15 ilaç pazarı arasında yer alıyor ve yıllar itibariyle hızlı bir büyüme gösteriyor. Çin, Hindistan, Rusya, Brezilya, Meksika, Güney Kore ile birlikte yedi yükselen ekonomiden biri olan Türkiye'nin pazar hacmi, 2008 yılında 10 milyar dolara ulaştı.

Gelişmekte olan yedi ilaç pazarında 2013 yılına kadar ortalama yüzde 13-16 civarında büyüme bekleniyor ve bu ivmede Çin başı çekiyor. Türkiye'nin, ilaç sanayisinin katma değer zincirinde daha yukarılara taşınabilmesinde, ilaç sanayisinin gelişmesine yaptığı bilimsel katkılarla güçlü bir varlık gösterebilmesi gerekiyor.
Raporda, Türkiye'nin aslında Ar-Ge faaliyetleri için yeterli bir altyapısının olduğuna, ancak yeni buluşları destekleyici politikalara ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapılıyor.

"Yatırım ortamı daha da iyileştirilmeli"
Rapora göre, Türkiye ilaç endüstrisinin ithalata dayalı yapısından kurtulabilmesinde yeni yatırımlar için bir çekim merkezi haline gelmesi önem taşıyor. Üretime dönük fabrika yatırımı kararlarında arazi, işçilik, enerji maliyetleri, vergi avantajları, mali teşvikler, lojistik unsurlar, işgücü kalitesi belirleyici oluyor. Türkiye'de yapılacak yeni yatırımların yolu, çeşitli avantaj ve kolaylıkların sunulmasından, yatırım ortamının daha da iyileştirilmesinden geçiyor.

Türkiye'nin ilaç Ar-Ge'sinden aldığı pay 38 milyon dolar
Rapora göre, yenilikçi ilaç sanayisi Ar-Ge faaliyetlerine her yıl 90-100 milyar dolar arasında yatırım yapıyor. Türkiye'nin ilaç Ar-Ge'sinden aldığı pay (klinik araştırmalara harcanan miktar) ise 2007 yılı itibariyle sadece 38 milyon dolar. Bu rakam ilaç sanayisinin toplam Ar-Ge harcamasının 10 binde 4'ü düzeyinde bulunuyor.
Raporda, Türkiye'de ruhsatlandırma ve fiyatlandırma süreçlerinin uluslararası standartlara kıyasla biraz yavaş yürüdüğü, bu süreçlerin daha öngörülebilir ve şeffaf bir nitelik kazanması gerektiği belirtiliyor.
Türkiye'nin özellikle Ar-Ge yatırımlarından daha fazla pay alabilmek açısından bu alanlardaki düzenlemeleri hızlı ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirmesinin önemi vurgulanıyor.

"Genç beyin gücü mucizeler yaratabilir"
Deloitte Türkiye Sağlık ve İlaç Endüstrisi Lideri ve Ortağı Güler Hülya Yılmaz da konuya ilişkin değerlendirmesinde, Ar-Ge çalışmalarında, inovasyona zemin hazırlayacak kuvvetli bilimsel bir altyapıya sahip olmanın büyük önem taşıdığını belirtti.

Yılmaz, şunları kaydetti:
"Ülkemizin bu altyapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte ülkemizde yeni buluşları destekleyici politikalara, üniversiteler ile sanayi arasındaki işbirliklerinin hükümet düzeyinde desteklenmesine ihtiyaç duyuluyor. Üniversitelerimizdeki değerli bilim adamlarımız ve ülkemizin genç, dinamik ve donanımlı beyin gücüyle bu alanda mucizeler yaratılabilir. Ayrıca, ilaç sanayisi ile ilgili düzenlemelerde AB standartlarına uyum ve şeffaflık sağlanması ivmeyi hızlandıracaktır."
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder