15 Şubat 2010 Pazartesi

Otomotivde fren krizi

Geçtiğimiz hafta, dünyanın önde gelen otomotiv üreticisi Toyota çok büyük bir cesaret göstererek 2 milyon 300 aracını geri çağırdı.
8 modelde de bazı teknik arızalar nedeniyle üretimi durdurma kararı aldı.
Sebebi ise; zemin döşemesi nedeniyle gaz pedalının takılmasına neden olan teknik sorunun, aracın hızının artmasına ve fren sisteminde arızalara yol açması.
Toplamda servise çağırdığı araç sayısı ise 8 milyon.
Çılgınca bir şey.
Çünkü rakamlar Türkiye’nin ürettiği toplam araç sayısını aşıyor.
Sorunun müşteri şikayetleri ile fark edilmesi ve hızlı bir karar alınması, “Arıza gördük ve geri çağırıyoruz” demek müthiş bir cesaret.
Çünkü 1 milyon 800 bin araçtan sadece 26’sında arıza çıktığı için böyle bir karar alındı.
Operasyonun maliyeti ise 2 milyar dolar.
Toyota Pazarlama CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Türkiye’de de geri çağırma kampanyasının tamamlanmak üzere olduğunu açıkladı.
50 bin adet aracın geri çağrılması öngörülüyor.
Ancak şu anda showroomlarda satış için bulunan hiçbir aracın bu kapsamda olmadığının da altını çiziyor. Toyota’nın rakipleri de boş durmadı elbette.
Örneğin ABD’de General Motors, Toyota sahiplerine kendi araçları ile değişim yapmaları halinde 1000 dolarlık indirim dahil faizsiz kredi ve teşvik önerdi.
Aynı şekilde Ford da araçların takası için 1000 dolar önerdi.
Ancak sorun sadece Toyota’ya özgü değil.
Bu teşvikin ardından Ford’un Hibrit araçlarında da fren sorunu baş gösterdi.
Toyota’nın gaz pedalı arızası Avrupa’da da Peugeot ve Citroen’i etkiledi.
Peugeot, Toyota ile ortak üretim yaptığı Çek Cumhuriyeti fabrikasından çıkan Pegeout 107’ler ve Citroen C1’lerin 110 binini servise çağırdığını açıkladı.
Japon Honda da ocak sonu itibariyle dünya genelinde 646 bin aracını geri çağırdı.
Aslında son beş yıldır bu tür sorunlar devam ediyor.
Honda da 848 bin aracı sadece pencere açma kapama arızası nedeniyle geri çağırmıştı.

Otomobiller giderek lüksleşiyor.
Bunun sonucu olarak araç arızaları da boyut değiştiriyor.
Mesela koltuk ısıtıcısından dolayı yangın çıkması gibi…
Çok paralar ödeyerek aldığımız otomobillerde çıkan arızaların maliyeti de ona göre oluyor elbette, can yakıyor.
Tüketici açısından baktığımızda ise,  milyonlarca ödediğimiz araçlar için “Çok pahalı, demek ki çok iyi bir araba” imajı da değişiyor mu?
Çünkü otomotiv sektörü arge çalışmalarına en ağırlık veren sektörlerin başında geliyor.
Güvenilirlik, sağlamlık, kalite gibi imajı olan araçlar var artık.
Kriz yönetimi işte burada devreye giriyor.
Tüketici kısa dönemli kuşku duysa da, her sektör için sorunu hassasiyetle ele almak, tüketiciyi önemsemek,  firmanın uzun soluklu güven imajını korumak adına önem taşıyor.

Kaynak: www.bursahakimiyet.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder