18 Şubat 2010 Perşembe

Vergiler kalkarsa, M2M kullanılmaya hazır

M2M teknolojisi sayesinde tüm makineler birbirleriyle iletişim kurabiliyor. Türkiye'de M2M'nin önünde yine vergi engeli var...

Mobile World Congress'in açılış konuşmasında Vodafone CEO'su Vittorio Colao "Avrupa'da 50 milyar makine var. Bunların birbirleriyle konuşmasını arzuluyoruz. Yeni bir pazar açılıyor" diyerek M2M yani makineler arası iletişimin mobil dünyadaki önemine değindi.

Peki nedir bu M2M? Aslında tam anlamı iki cihazın birbirleriyle konuşması. M2M (machine to machine) diğer bir değişle telemetri sayesinde cihazlar kablosuz ya da sabit bir ağ aracılığıyla uzaktan izlenebiliyor ya da kontrol edilebiliyor. Telemetri, cihazlarla yerinde temasa gerek kalmadan uzaktan iletişim kurabilmeyi sağlıyor.

Özellikle endüstride kullanılan bu teknoloji sayesinde şirketler daha verimli ve kaliteli ürünler ortaya çıkarabiliyorlar. Biz tüketicilerin işine de çok yarayacak uygulamalar yapmak mümkün. Bir takım ihtiyaçlarımızın evde olmadan da kontrol edebildiğinizi düşünün. Örneğin fırınınıza koyduğunuz yemek dışardan bir komutla pişirilmeye başlayabilir veya soğuk kış günlerinde arabanızı uzaktan çalıştırabilirsiniz.

Telemetri devletlerin önümüzdeki 10 yıl içinde yatırım yapmaları gereken ilk 10 teknoloji yatırımı listesinde. Hali hazırda dünyada 37,5 milyon cihaz, kablosuz ortamda çevrim içi iletişim halinde. Yani birbirlerine bağlı. 5 yılın sonunda bu rakamın 189 milyon olması bekleniyor. Bugün 15 milyon adet elektrik, su ve gaz sayacı uzaktan yönetilebiliyor. İsveç ve Finlandiya'daki GSM iletişiminin yüzde 10'u makinelerden gerçekleşiyor.

Açılış konuşması sonrası konuyu yine Barselona'da bulunan Turkcell Ürün ve Servis Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Bayrakdar ile konuşma fırsatı buldum. Cenk Bayrakdar'da M2M'nin önünün çok açık olduğunu fakat Türkiye'de bazı sıkıntıların olduğunu aktardı.

Bayrakdar'ın aktardığına göre M2M uygulamalarda yani yalnızca data hattı kullanan makinelerden alınan ilk abonelik vergilerinin yüksekliği, pazarın gelişimini engelliyor.
Bir telemetri uygulaması için SIM karttan yıllık Yeni Tesis Vergisi, Telsiz Ruhsatname Ücreti, Telsiz Kullanım Ücreti, Hazine Payı, KDV ve ÖİV alınıyor. Bunların toplamı da tam 55 TL yapıyor.

Yani sadece veri gönderip alacak bir cihazın içine SIM kart taktığınız anda maliyet 55 TL oluyor. Oysa bir operatörün bir cihazdan yılda ortalama elde ettiği gelir 12 TL.

İşte telemetri pazarının büyümesinin önündeki en büyük engel bu. Kendi gelirinin 5 katı büyüklüğünde bir vergi yükü, böyle işe yarayan bir teknolojiyi daha da yavaş pazara sokuyor.

Turkcell Ürün ve Servis Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Bayrakdar, bu zorluğa rağmen yine de Turkcell şebekesinde 142 bin SIM kartın telemetri sistemlerinde kullanıldığını söyledi. Fakat araştırmalarına göre Türkiye'deki potansiyel 150 milyon adet cihazdan oluşuyor.

Sayaç okumadan tarım uygulamalarına, sağlıktan güvenliğe kadar birçok alanda kullanılabilecek M2M'nin yaygınlaşması için şimdi top Bilgi ve İletişim Kurumu'nda. Ben çok umutlu değilim ama, yine de sadece bu cihazlarda kullanılan vergiyi kaldırarak birçok endüstrimizin iş yapış biçimini değiştirebilirler.

Örnek ülke arıyorlarsa çok uzağa gitmeye de gerek yok. Yavru vatan KKTC'ye bakabilirler. Tam 140 bin akıllı sayaç uzaktan kontrol ediliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder